Son dönemde ülkemizi yöneten siyasetçilerin siyaset yapış biçimleri bana İtalyan diplomatı Machiavelli’nin 16. Yüzyılda yazdığı “Prens” isimli kitabını hatırlattı. Machiavelli bugün modern siyaset felsefesinin ve siyaset biliminin babası olarak anılır. Çok uzun süre önce okuduğum o kitabın yapraklarını bu vesileyle tekrar çevirince uygulanan politikaların benzerliğine şaşırdım. Kitaptan alıntı yapmak suretiyle derlediğim önemli bölümlere aşağıda yer verdim:
Machiavelli adı geçen yapıtında,
siyasetin tümüyle tikel ve bireysel çıkarların alanı olduğu düşüncesini temel
alır. Siyasette amaç her türlü aracı haklı kılar. Amaç ise güç ve iktidardır.
Bu durumda ‘güç haktır’ ya da ‘adalet güçlünün işine gelendir’ düşüncelerinin,
Machiavelli’nin siyaset anlayışının özünü oluşturduğu söylenebilir. Tüm
insanları bağlayacak evrensel ve zorunlu bir iyilik ve doğruluğun olmadığı
yerde, güçlünün haklı olduğu zihniyeti baskın çıkabilir. Böylece güç ve iktidar,
kendini aşan bir ilke ya da normun aracı değildir, fakat kendi başına politik
amacı oluşturur.
Machiavelli’ye
göre, yöneticiler muhalifleri ve düşmanlarını alt edebilmek için gerekli olan
her türlü hile, dalavere ve kurnazlık konusunda bir tilkiye, gerekli olan
kararlılık, cesaret ve şiddet konusunda da bir aslana benzemelidir.
Gerektiğinde dost görünmeyi ve gerektiğinde acımasız olmayı bilmeleri gerekir.
Kamuoyu karşısında cömert, dürüst, bağışlayıcı ve erdemli görünürken, perde
arkasında her türlü hile, düzenbazlık, rüşvet ve baskıya yol vermelidir. Aksi
hâlde iktidarda kalmak zorlaşacaktır, çünkü siyasal alan tikel ilgi ve
çıkarların amansız savaş alanıdır. Gerçek bir yönetici ya da muktedir,
gerektiğinde kamuoyuna kötü görünen işlerin sorumluluğunu kendi memurlarının
üzerine yıkmalı ve iyi işlerin sorumluluğunu da kendi üstüne almasını
bilmelidir. İktidar sahibi kendisine bu yolda yardım etmiş kişileri ve
görevlileri çok şey bildikleri için, gerektiğinde yok etmesini de bilmelidir. (Özellikle
bu bölümü bizdeki bir siyasetçi çok iyi uyguluyor)
Siyasete
halk açısından bakıldığında ne söylenebilir? Machiavelli, aralarında birkaç akıllı çıksa bile
halkın çoğunluğunun ahmak, yarı cahil ve korkak olduğu kanısındadır. Ahmakları
ve korkakları yönetmek kolaydır. Bu ahmaklık, korkaklık ve çıkarcılık
insanların çoğunluğunun güçten, iktidardan yana olmasını sağlar. Çoğunluk için
de güçlü olan haklıdır. İktidar sahiplerine yanaşmak ve dalkavukluk yapmak
yaygın bir eğilimdir. İktidarın erdem ve dürüstlük söylemi ardındaki
haksızlıklarını dile getirebilecek birkaç kişi çıksa bile, böyle bir azınlığın
iktidarı koruyan asker ve polisler karşısında bir gücü ve ağırlığı
olmayacaktır. İnsanların çoğu barış içinde yaşamayı, kendi tikel ve bireysel
ilgi ve çıkarları için harekete geçmeyi yeğleyecekleri için, iktidara genel bir
muhalefet ve karşı çıkış kolay bir şekilde ortaya çıkmayacaktır. İnsanların
çoğunluğunu manipüle etmek ve iktidarın istemleri doğrultusunda harekete
geçirmek kolaydır. Verilen sözleri yerine getirmemek, yapılamayan işler için
gerekçe bulmak kolaydır. Çoğunluğu ahmak ve unutkan olan halk, kendi küçük
çıkarları için her şeye inanmaya hazırdır.
Machiavelli’nin tüm bu düşüncelerinin siyaset felsefesi bağlamında anlamı nedir? İlkin Machiavelli için siyaset alanında iktidar sahibini bağlayabilecek ahlaki bir normdan, evrensel ve aşkın bir iyilikten söz edilemez. Güç ve iktidarın kendisi amaçtır. Bu bağlamda Machiavelli, Platon’un Devlet Diyalogu’nda Sokrates’in evrensel adalet söylemine karşı çıkan sofist Thrasymakhos kadar sözünü sakınmadan konuşur. Siyaset tikel ve olumsal ilgi ve iradeleri içeriği olarak alan bir strateji oyunudur. Siyaset bu anlamda güç ve iktidar için aklın pratik bir kullanımına, kurnazca bir kullanımına işaret eder. Farklı ilgi ve çıkarları bir araya getiren, devleti bir arada tutan aşkın ve evrensel bir iyilik ve doğruluk yoktur. Toplumu oluşturan ve devletin kurumlarını bir arada tutan şey, prensin, yani egemenin kararlı ve kurnaz tavrı ve duruşudur. Egemenin, iktidar sahibinin güç ve iktidar arzusu birincil bir değer taşır ve ancak bu arzu ve irade çerçevesinde toplumsal ve siyasal birlik ve düzenin bir anlamı olabilir. Siyaset ve dolayısıyla hayat, bu güç ve irade istemi çerçevesinde bir oyundur.
Machiavelli’nin
toplumu ve onun kurumsal ifadesi siyaseti yorumlayış tarzı, her türlü ahlaki
kriterin ötesindedir. Haklı ve adil olanın güç ve iktidara indirgendiği bu
bakış açısında, iyi ve kötü de güç ve iktidar açsından tanımlanır.
Evet,
yukarıdaki paragraflar size nasıl bir çağrışım yaptı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder