Boğaziçi öğrencilerine yapılan zulüm ve sonrasında başlayan toplumsal hareketler bana “Kitleler Psikolojisi” isimli kitabı hatırlattı. Kitabın yazarı Gustave le Bon çağdaş demokrasilerin gelişimi için yeni bir güce dikkat çeker: Kalabalıkların gücü.
Baskı altındaki toplumların yöneticilere karşı protesto
gösterilerinden bulunmaları çağdaş toplumlarda en doğal haktır. Hatta bu
toplumlarda demokrasinin gelişimi toplumsal hareketler sayesinden olmuştur.
Örneğin; Dünyayı ve Fransa’yı değiştiren Fransız ihtilali, Sovyet devrimi ve
diğerleri. Bugün televizyonlarda Paris sokaklarının zaman zaman savaş meydanına
döndüğünü görüyorsunuz. Hiçbir Fransız siyasetçi TV’lere çıkıp sokakta hükümeti
yeni polis yasası nedeniyle protesto eden insanlara “Bunlar başı ezilesi
teröristlerdir” dediğini duydunuz mu?
İnsanlar hoyrat, bağnaz ve gerici değişim dalgalarına karşı
tarih boyunca bir direniş ve başkaldırı içinde olmuşlardır. Bu toplumların en
doğal hakkıdır. Eğer böyle olmasaydı bugün modern ve demokratik diye
adlandırılan toplumlar tarihte yer almazlardı. Bundan sonra da böyle olacaktır.
İnsanların haksızlıklara karşı direnmeleri toplumları daha ileri bir seviyeye
taşıyacaktır. Aksi takdirde toplumlar statükocu baskıcı yönetimlerin eline
geçerler. Sokrates’in demokrasiden korkmasının nedeni de budur. Bir demagog
gelir, demokrasiyi kullanarak insanları kandırır der…
Toplumsal hareketlerde zulüm gören insanların elindeki en
büyük silah kitlelerin gücüdür. Kitle gücünün doğuşu, önce zihinlerde yavaş
yavaş ekilen bazı düşüncelerin yayılmasıyla, sonra da o zamana kadar düşünüşte
kalmış bazı kavramları uygulama sahasına çıkaran kimselerin yavaş yavaş
birleşmeleriyle oluşur. Beni sevenler bana hep konuşma yazma diye nasihat
ederler. Oysa kelimelerin gücü vardır. Bu güç kelimelerin zihinlerde ektiği
tohumlardır. Bu tohumlar zaman içinde gelişir, büyür güçlenirler ve sonunda bu
düşünceler kitlelerin ruhuna nüfus edince karşı konulamaz bir güç kazanırlar. Ancak
bu düşüncelerin halkın ruhuna işleyebilmesi için aradan uzun bir zamanın
geçmesi gerekir. Bırakın kelimeleriniz serbest kalsın, zihinlerde yerlerini
alsınlar. Dilinizin sihirli gücüne güvenin…
" Aykırı sesin çıkmadığı toplumlar despotik idareye katlanmak zorundadır" Aristotales
Okuma Önerileri
Toplumsal Hareketlerle ilgili temel okumalar için Yalçın Çetinkaya’nın derlediği Toplumsal Hareketler: Tarih, Teori ve Deneyim (İletişim Yayınları, 2008) ve Charles Tilly’nin Toplumsal Hareketler (Babil Yayınları, 2008) kitabına bakılabilir. Bunun yanı sıra, modern toplumsal sistemin yaşadığı değişimlerle ilgili olarak Arrighi, Hopkins ve Wallerstein’ın Sistem Karşıtı Hareketler (Metis Yayınları, 2004) başlıklı ortak çalışmaları incelenebilir. Yeni toplumsal hareketlerle ilgili olarak Elif Topal Demiroğlu’nun “Yeni Toplumsal Hareketler: Bir Literatür Taraması” (Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, Mart 2014, c. II, sy. 1) isimli makalesine bakılabilir.
Ayrıca kitle davranışları ile ilgili olarak da; Gustave Le Bon’un Kitleler Psikolojisi ve Elias Canetti’nin, Kitle ve İktidar isimli kitaplarından yararlanabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder