Cuma, Temmuz 05, 2019

Oligarşinin Tunç Yasası

Bir varmış bir yokmuş, ülkenin birinde bazı ekonomik sıkıntılar çekiliyormuş. İnsanlar işsiz kalınca yeni arayışlara girmişler. Bu sırada bir şehrin yöneticisi bende varım diye oyuna girmiş. İnsanlar demokrasi lafını ağzından düşürmeyen bu "delikanlı" adamı çok sevmişler. Kendilerinden biri olarak görmüşler. Seçimler sonunda bu delikanlı ülkenin yöneticisi olmuş. Zamanla kendine verilen hiçbir güçle yetinmemiş hep daha fazla güç istemiş. Günün birinde ülkede tüm kontrolu ele geçirmiş ama başlangıçta ağzından düşürmediği demokrasiden eser kalmamış. Hatta bir daha başkası yerine gelmesin diye seçim yasalarını da kendi lehine değiştirmiş. Neden böyle oldu? Demokratik bir yönetim zaman içinde neden oligarşiye yöneldi? Biraz araştırdıktan sonra karşımıza Robert Michels ve Oligarşinin Tunç Yasası çıktı.


Robert Michels, “Siyasal Partiler” adlı önemli çalışmasında, sosyalist ve sosyal demokrat partiler, işçi sendikaları ve kooperatifler gibi nitelikleri gereğince demokratik bir yapıya ve işleyişe sahip olması gereken örgütlerin, niçin zamanla kaçınılmaz olarak azınlık ve tek adam yönetimine dönüştüğünü açıklamaya çalışmıştır.

Robert Michels, yaptığı araştırmalar ve incelemeler neticesinde, istisnasız tüm örgütlerin kaçınılmaz olarak oligarşik eğilimlere yani azınlık ya da tek adam yönetimlerine dönüşme eğilimlerine sahip olduğunu görmüştür. Michels, gördüğü bu gerçeği “Oligarşinin Tunç Kanunu” olarak tanımlamıştır.

Bu tanıma göre örgütten bahseden, gerçekte oligarşiden bahsediyor demektir. Zira, oligarşi, yani bir örgütün ya da toplumun tepedeki bir azınlık ya da lider tarafından kontrol altında tutulması, örgütlerin iç işleyişinden doğan bir niteliktir.

https://www.youtube.com/watch?v=sQuq7Tq1y10

Dolayısıyla “Oligarşinin Tunç Kanunu” na göre görünüşte demokratik bir şekilde yönetilen ve demokratik amaçları olan örgütlerde dahil olmak üzere tüm örgütlerde oligarşi kaçınılmazdır. Örgütler kaçınılmaz olarak bürokratikleşmeye, otoriterleşmeye ve oligarşiye kayarlar. Eninde sonunda her örgüt oligarşik yapılar tarafından yönetilmeye başlanır. Başlangıçta her ne kadar demokratik bir amaçla yola çıkılırsa çıkılsın, bürokratikleşmenin artmasıyla birlikte örgütlerin üst kademelerinde bulunanlar, zamanla örgütün tabanından uzaklaşmaya başlayacaklardır.

Nihayetinde, bu kişiler kendi kişisel çıkarlarını önde tutmak suretiyle iktidarlarını sürekli kılmaya çalışacak ve örgüt yönetimi böylece oligarşiye dönüşecektir.


"Organizasyondan bahsedilen yerde oligarşi vardır." 

Hiç yorum yok: