![]() |
Buteflika ağır hasta |
Cezayir diktatörü Buteflika
beşinci dönem adaylığını koydu. Diktatör
Buteflika ağır hasta saray doktorlarının yoğun bakımıyla ayakta tutuluyor,
konuşmakta bile zorlanıyor. Ancak görüntülere dikkat ederseniz bürokrasi ve üst
makamlar bu yarı ölü adamdan bile korkuyorlar. Avrupa Televizyonları Cezayir sokaklarında
özgürlük ve iş için yürüyen halkı gösteriyor. Genel Kurmay Başkanı bir mesaj
yayınlayarak Buteflika’nın çekilmesini
tavsiye etmiş! Koca genelkurmay başkanı bir zombi diktatörden korkuyor? Neden
halk bir zalimden kolayca kurtulamıyor? Her ne kadar ülkenin resmi isminde
Cezayir demokratik cumhuriyeti ibaresi varsa da burası gerçek bir demokrasi sayılmaz.
Demokrasi endeksinde Cezayir’in notu 10
üzerinden 3,56. Rusya’nın 3,17. Venezuela ise 3,87. Demek ki Cezayir için
demokrasisi çok zayıf bir ülke demek yanlış olmaz. Eğer demokratik bir ülke olsaydı halk
sokaklara dökülmez, ülkesini kötü yöneten bir başkanı en azından seçimle
değiştirebilirdi. Peki, Cezayir halkı bir meclisleri olmasına rağmen bunu neden
yapamıyor? Çünkü Cezayir tek adamın her şeye karar verdiği, yarı başkanlık
sistemi ile yönetiliyor meclisleri var ama göstermelik.
Tek adam sistemlerinde (kral,
başkan, reis, imparator vs) her şey bir şato veya saray yapmakla başlıyor. Tarihte
bütün krallar ve diktatörler yetkiyi ellerine geçirince önce kendilerine içine
sığınacakları kendilerini güvende hissedecekleri bir saray şato yapmışlar ve
bunlar genellikle geniş arazilerde yakınlarında başka yerleşim olmayan
bölgelerde inşa edilmiş. Bakmayın siz İstanbul’da, Paris’te, Rusya’da şimdi
şehir içinde kalan saraylara onlar inşa edildikleri dönemlerde şehrin bir köyü
sayılıyorlardı. Daha sonra bu sarayları korumak için muhafızlara, şövalyelere
zamanla özel polis ve milislere gerek duyulmuş. Bunlar iyi bir şekilde
silahlandırılıp geniş yetkilerle donatılmışlar. Daha sonra tek adamların iktidarları
uzadıkça çevresindeki halkalar bir soğan kabuğu misali kat kat genişlemiş ve insanların
karşılıklı çıkar ilişkileri ile bağlandığı bir saray ekosistemi ortaya çıkmış.
Saray sayesinde yükselen tüfek görmemiş paşalar (Bkz. Osmanlı tarihi)
liyakatsiz bürokratlar, saraya mal satan iş adamları, konusunun uzmanı olmayan
danışmanlar vs. bunların sayısı her geçen gün artmış ve ilişkiler daha da
karşılıklı bağımlı hale gelmiş. Bir süre sonra kralların saraylarında daha uzun
süre oturabilmeleri için çevrelerine, etrafındakilerin de kazanç ve elde
ettikleri kamu gücünün daha da sürmesi için birbirlerine olan bağımlılıkları
sistemik hale gelmiş.
Rahmetli Aristo yaklaşık 2300 sene önce “Monarşi
uzun süre hüküm sürerse yozlaşır ve bu yozlaşmadan tirani doğar” demiş. Bir
süre sonra tek adamın çevresindeki kalabalıklar iktidarın seçimle de olsa
gitmesini istemiyorlar bunun içinde ellerinden geleni yapıp sistemin daha da
diktatörlüğe kaymasına sebep oluyorlar. Yine aynı nedenle tekrar demokrasiye
dönülmemesi için ellerinden geleni yapıyorlar.
İşte bu nedenle zavallı Buteflika
bir türlü ölemiyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder