Salı, Mart 21, 2017

Yollara ve köprülere elbette ihtiyaç var, ancak önce tarafsız kontrol & denetim gerekiyor

Çanakkale Köprüsü
İyi planlandığında altyapı yatırımları, özel sektör faaliyetlerini canlandırmak ve ekonomik büyümeyi desteklemek, suretiyle kendi kendini öder. Fakat kötü yapılırsa, kamu altyapı harcamaları yolsuzluklara ve israflara yol açabilir. Bunun faturasını da vergi mükellefleri öder. Altyapı yatırımlarının düzgün bir şekilde yürütülmesi sadece finansman ihtiyacının karşılanmasından ibaret değildir; Aynı zamanda doğru bir projenin seçimi, tasarımı ve uygulanması sayısız detayların yakından yönetilmesini gerektirir. Ve burada başarının anahtarları yalnızca mesleki beceri ve teknokratik uzmanlık değildir. Ayrıca şeffaflık ve özgür basında başarı için gereklidir.  Vatandaşlar toplumun tamamını ilgilendiren projelerde gerçekleri bilmeleri;  ilerlemeleri izleyebilmeli ve böylece kamuoyunun çıkarlarını korumak için politikacılar üzerinde baskı kurabilmelidirler. 

Hükümetlerin, siyasi amaçları için düşük katma değere sahip ve önceliği olmayan projelere yönelmelerini önlemek ve finansmanın verimli kullanılmasını sağlamak için şeffaflık kültürünü geliştirmelidirler. İhaleler ve sözleşme içerikleri düzenli olarak yayınlanmalı, bağımsız kurullarca tedarik süreci ve sözleşme performansı projenin geliştirilme süreci boyunca kayıt altında tutulmalıdır.

Dolandırıcılıkları engellemek için hükümetler, yolsuzlukları bildirenleri ödüllendirmeli ve bu kişileri korumalıdır. Türkiye alt yapı yatırımlarına en çok ihtiyaç duyan ülkelerden biri. Bu nedenle altyapı projelerini seçmek ve uygulamak için gerekli yasal ve kurumsal çerçeve hızla geliştirilmelidir. Yolsuzluk, tüm ülkeleri bir dereceye kadar rahatsız ediyor; bu nedenle gelişmiş ülkeler, altyapı projelerini, özel sektörün aşırı nüfuz kullanımından ve kamunun keyfi müdahalelerinden korumak için önlemler alıyorlar.

Alt yapı yatırımları geliştirilirken toplumun ve Dünyanın gündeminde olan önemli sorunların da dikkate alınması projelerden alınacak faydayı daha arttırır. Örneğin yoğun hava kirliliği olan şehirlerimizde yatırımlar yeşil altyapı projelerine yönlendirilirse, ekonomimize daha da fayda sağlayacaktır. Otoyollar yerine yeni metro-demiryolu ağları kurmak, karbondioksit emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olacaktır.

Altyapı yatırımları durağan ekonomi için bir can suyu ancak beklenen yararları elde edebilmek için politikacılar, öncelikle ihaleler için sağlıklı bir kurumsal çerçeve oluşturmaları sonra da proje seçiminde politik önceliklerden uzak durmak suretiyle uygulamanın baştan sona izlenmesine izin vermelidirler. 

Not: Bu yazı özgür basın ve özgür hukuk sistemine sahip, demokratik siyaset yapılan bir ülke için yazılmıştır.

Hiç yorum yok: