Pazar, Mart 11, 2012

Seçilmişle Atanmışın Farkı Ne?

Atanmışlardan, hemen ardından da seçilmişlerden bahsetmeyi adet edindik.. Konuyu pek anlamamışa benziyoruz.  Örneklerle açıklamaya çalışalım:
Bir atanmış örneği:  Rusya’yı 1762- 1736 yılları arasında yönetmiş olan Büyük Katerina, aslında bir Alman prensesiydi . Rus çarıyla evlendirildikten sonra Protestanlıktan Rus Ortodoks mezhebine geçmiş, çariçesi olduğu ülkenin dilini öğrenmiş, kocasını bir saray darbesiyle giderip yerini almıştı. Bu kadın,  Aydınlık Çağı’nın en önemli düşünce önderleri olan Diderot ve Voltaire ile sürekli olarak mektuplaşmış, onların kütüphanelerini satın alıp Rusya’ya götürmüş ve Avrupa’da  kadınlar için ilk yüksek eğitim okulunu (Smolny Enstitüsü) açtırmıştır. Zamanında Rusya, büyümüş ve güçlenmiştir.
Bir seçilmiş örneği: Hitler’in  Nazi partisi 1933 seçimlerinde oyların % 44 ünü kazanarak iktidara gelmişti. Bu zaferden sonra Hitler, çıkarttığı bir yetki yasasıyla meclisin tüm yetkilerini,  ardından  yürütme erklerini hükümete devretmişti. Almanya’nın hayat sahası olduğu nu ileri sürerek  komşularına saldırması, iknci Dünya Savaşına yol açmıştı.Milyonlarca insanın öldüğü bu savaşı kaybeden Almanya mahvolmuş, Hitler, intihar etmiştir.
Bir atanmış örneği daha: Fransa kıralı 16.Lui, tahta geçince İngilizlere karşı ayaklanan Amerikalıları maddeten desteklemiş, bu destek, diğer olumsuzluklarla bir araya gelince, ekonomi  bozulmuş, Kral,isabetsiz   kararlar verip çıkar yol bulamayınca, halk  isyan etmiş, kendisini tahttan indirmişti. Sonuçta Lui’nin kellesi kesildi ve  Fransa’da cumhuriyet ilan edildi.
Bir seçilmiş örneği daha arar ve bunun başarılı bir devlet büyüğü olmasını istersek,  2.Dünya savaşı boyunca Britanya’yı yönetmiş olan Winston Churchill’i anımsayabiliriz.
Atanma, soyluluk nedeniyle de olabilir, kişinin belli bir mezhepten , partiden  ya da çıkar gurubundan olmasından da kaynaklanabilir.
Yukardaki  örnekler bize,  seçilmişin de,  atanmışın da başarılı olabileceğini, buna karşılık  atanmışla seçilmişin –bazen  büyük çapta- başarısız  da olabileceklerini gösteriyor.
Fark, seçilmişlik yada atanmışlıkta değil, bu kimseyi denetleyecek mekanizmaların bulunup bulunmasındadır.
Anlayacağın, ister seçimle gel, istersen soylu  olduğundan buyur otur o tahta, seni denetleyecek kurumlar oluşmamışsa ya da varken bunları yok etmişsen, yanlışların düzeltilemez, düzeltilemeyen yanlışlar birikir, çoğalır, sonunda ülken  batar, bu, senin için de hayırlara vesile olmaz.

Hiç yorum yok: